Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Son 20 yılda oluşturduğumuz yeni çarelerle hukukun üstünlüğünü güçlendirirken, bir yandan da insan haklarımız için daha güvenli anayasal olanaklar yarattık.” dedim.
Bozdağ, 28 Ocak Bilgi Savunma Günü münasebetiyle Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde Kişisel Verileri Savunma Kurumu (KVKK) tarafından düzenlenen programda yaptığı konuşmada, son 20 yılda her alanda büyük değişimler yaşandığını belirtti. Türkiye ve bu bağlamda hak ve özgürlüklerin korunması, güçlendirilmesi ve geliştirilmesi alanındaki reformlar. yaşandığını belirtti.
Türkiye’de vatandaşların hak arama imkânlarının artırıldığını ve kişisel verilerin korunması hakkının Türkiye’de anayasal güvence altına alınarak KVKK’nın kurulduğunu hatırlatan Bozdağ, “Kişisel verilerin korunması hakkının kullanımına ilişkin yasal düzenlemeyi yaptık. Başvurulan kurumlar da bu başvurulara belli bir süre içinde derhal cevap vermekle yükümlüdür” dedi.
Günümüzde bireysel verilerin korunmasının yaşam hakkının korunması ile eşdeğer olduğuna işaret eden Bozdağ, kişisel verilerin hukukun gereklerine uygun olarak korunmasıyla saygın bireyler olarak yaşamanın mümkün olduğunu vurguladı.
“Devletin bütün kurumlarını vatandaşların denetimine açtık”
Türk Ceza Kanunu’nda hukuka aykırı olarak yapılan görüşmenin kayıt altına alınması, kişisel verilerin elde edilmesi ve başkalarına verilmesinin hata olduğuna dikkat çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
“Son 20 yılda oluşturduğumuz yeni çarelerle hukukun üstünlüğünü sağlamlaştırdık, insan haklarımız için de daha garantili anayasal olanaklar yarattık. Öte yandan dünyanın en değerli kurumlarını da hizmete açtık. devlet, yasama, yürütme hepsi doğrudan vatandaşın denetiminde.eskiden sadece müfettişler veya maddede kim yetkili kılınmışsa onu denetlerken, artık bu düzenlemelerle hakları ihlal edilen veya bilgi almak isteyen her vatandaş veya idarenin işleyişinden şikayetçi, doğrudan dilekçeleri ile hak arama vasıtalarını kullanarak devleti, meclisi ve yürütmeyi teftiş etme hakkına sahiptir., ‘Türkiye’de demokrasi yoktur.’ ‘Demokrasi yok’ diyorlar. ‘Süreçler demokrasiye aykırı işler’ denilen dönemde. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “Demokratlar” denilen dönemde yaptık, hak ve özgürlüklerinin daha sadakatle kullanılmasını da sağladı.Bu yolları öğrenmek ve gereğini yapmak elbette ki değerlidir. .”
“İftiracı cezasını çeksin”
Bozdağ, sosyal medyanın yalanların ve manipülasyonların merkezi haline geldiğine, vatandaşların burada medyayı takip ederken gerçekleri görmezden gelmemesi gerektiğine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Terör örgütleri sosyal medyada ortalıkta dolaşıyor. İstihbarat örgütleri ve troller ortalıkta dolaşıyor. Türk vatandaşları bilerek veya bilmeyerek onlardan alıyor, yayıyor veya bir yandan da troller, para çalan gruplar, para verenin istediğini iftira atıyorlar. Türkiye’nin huzuru, milletin şeref ve haysiyetinin korunması, kişisel verilerin hak ve hukukunun korunması için amansız ama amansız bir mücadele esastır çünkü sosyal medya ne yazık ki bir alana dönüşmüştür. her bir vatandaşımızın onuru ve itibarı kişisel verilerle yok edilmektedir.Yeni dönemde bu alanda ağır cezai yaptırımlar uygulayacağımızı Nevşehir’den tüm Türkiye’ye bir kez daha söylüyorum.Çünkü aldığımız cezai tedbirler Bu konuyu ele almak yetmedi.Cezayı artıracağız.İftira atan cezasını çeksin.İnsanların onur ve haysiyetini yok etmek için kullananlar para kazanmak için bu kanallar b Bundan sonra bir değil bin kere düşünmek zorunda kalacaklar. Çünkü biz bunlarla hukuken muhatap olmazsak siz değerli vatandaşlarımız gereken çabayı gösteremeyecek. Devlet olarak bu konuda gerekli adımları atacağımızı ve yeni dönemde dünya örneklerine bakıp farklı bir bakış açısıyla yaklaşacağımızı belirtmek isterim.”
“Mavi Vatan”ın yanında “siber vatan” olduğunu belirten Bozdağ, Türkiye’ye ait verilerin güvenliğinin yabancı ülkelere teslim edilmeyeceğini söyledi.
Yerli ve milli üretimlerle verilerin güvenliğinin sağlanmasına yönelik adımlar atıldığını belirten Bozdağ, “Siberle ilgili önemli birimler kuruldu, önemli adımlar atıldı. Bunları önümüzdeki dönemde daha da geliştireceğiz. Siber güvenliğini yabancı ülkelere emanet ediyor, o ülkenin sınır güvenliği kendi askerlerine değil yabancı askerlere veriliyor” diyen Erdoğan, “Ülkeye emanet etmek kadar tehlikeli. Ülke için büyük bir tehdittir, kabul edilemez bir durumdur. Bu nedenle devlet elbette bu güvenlik konusunda gereğini yapacaktır. Yapmaya devam ediyor ama vatandaşlarımızın da kişisel bilgilerinin güvenliği konusunda dikkatli olması gerekiyor.”
(Bitti)
